4 Ocak 2013 Cuma

Memeye Dokunma!

Bir deste öğütler tarlasının içinden geliyorum. Salkım salkım öğütler, mide bulandırıcı eleştiriler, üzerine yakılan gerginlikler... Yazmaya mecalim yok oysa. Bu yaşta yormalarını, aşka dair üç beş cilve sunmalarını anlamış değilim. Kendilerini şah sananların, şahbaz olduğu dönem çocukları size sesleniyorum. Sevmiyorum. Huyunuzu, suyunuzu, kuyunuzu, soyunuzu, gelmişinizi, geçmişinizi...

Benden uzak olunuz alayınız. Bana dokunmayınız. Hele memeye asla! Sen kimsin ki helalinden memeye dokunacaksın, med olup cezir çıkacaksın! Sözlerin kafirliğinden faydalandım biraz da o yüzden rahat sokup çıkartıyorum. İki yüzlü riyakar insanlara sesleniyorum. Sevmiyorum. Huyunuzu, suyunuzu, kuyunuzu, soyunuzu, gelmişinizi, geçmişinizi...

-"Ben Atilla'nın meme ucuyum." dedi Chuck Palahniuk.-

Hele ki bazıları... Yüzsüzlüklerinden midir bilinmez lakin, gözlerinden anlaşılan tam bir "Katrana katsan da şeker; cinstir cinsini siktiğim, cinsine çeker.". Katranlar size sesleniyorum. Sevmiyorum. Huyunuzu, suyunuzu, kuyunuzu, soyunuzu, gelmişinizi, geçmişinizi...

"Yârin dudağından gayrı." dedi Şeyh Bedrettin.

Boşuna dememiş Şeyimin Bedrettini. Azıcık namusun olacak, göte giren şemsiye açılacak, gerekirse sikilmiş amın davası olacak. Ayranın olmayacak içmeye, tahtırevanla gidecek sıçmaya. Size sesleniyorum. Sevmiyorum. Huyunuzu, suyunuzu, kuyunuzu, soyunuzu, gelmişinizi, geçmişinizi...

Alayının amına koyayım.