5 Haziran 2012 Salı

Haziran Öyle Bir Geldi Ki

"Biz romantik olduktan sonra doğa güzelleşti." derdi Delecroix, samimiyetiyle, abartılmış hayal gücü efektleriyle, sevdiği her şeyi tasvir ederdi. Sevdiğini, güneşi, çocukları, ağacı, karıncayı. Ve biz romantik olduktan sonra insanlar güzelleşti, şarkılar değişti, beklentilere estetik geldi.

Haziranla birlikte, yani bugünle birlikte bana da bir şeyler geldi. Kadınımın doğum gününün hikmetidir belki, ortamlar daha hoş, güneş daha bir güzel, kızlar daha seksi ve odunlar harbi harbi odun geldi. Gözlerimi alamadığım hayat ve onun çehresinde, didinen hayatların koparmış olduğu benliklerle birlikte geldi. Sözlere olan ahkamım yine sözlerimi bitirerek geldi.

Haziranla birlikte, "kraliçem" geldi. Hiroşimalı çocukları unutuverdim. Bir bombanın yankısıyla, sağır olan sözlerim,  kimilerine ağır geldi.

Büyüdüm 1 yaş daha.

Anılar depreşti, ağrıma giden olaylar değişti. Öyle bir kadın tanımıştım hayatım değişmişti, şimdi yepyeni benliğim geldi. Depresyon ve rock'n roll ayaklarını bırakıp samimiyetim geldi.

Kürtaj kanunu geldi, tecavüzcüye tam destek geldi.

Lakin,
benden giden şeyler, beni benden götüren şeyler bir türlü değişmedi. Kokusu, gözleri, riyakar sözleri bir türlü değişmedi.

O, belki bir kadın, belki insanlık dışı mahluk ya da şeytan, kuşkulu hayatıyla, en büyük zaafıyla, her an çevremde ve yüzsüzlükleriyle, nedense yüzüme gülmekte. İlginçtir ki beraberinde unutulan şeyler depreşiverdi. Çaktırmamakta usta da olsak ikimiz de, tüm ahuya belirginleşti.

Haziran öyle bir geldi ki, beni ben yaptı, dostlarımı ve kadını günahkar.
Ben tanrıyım, onlar benim kullarım. Egomu tatmin etmek için onlara aşk oyunu oynuyorum. Her haziran..

Haziran-ı şerifleriniz hayrola..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder